Candida Nedir?
Dr. Elçin Yıldıran Mizrahi
Bugün sizlere Candida’dan bahsetmek istiyorum. Candida, küçük ama oldukça can sıkıcı bir mikroorganizmadır. Genellikle beyaz renkli vajinal akıntı şeklinde kendini gösterse de, bazen sadece kronik yorgunlukla da ortaya çıkabilir. Vücudunuzda Candida enfeksiyonu olabileceğinin diğer belirtileri arasında mide ve bağırsak problemleri, yavaş metabolizma, zor kilo verme, yağ yakma güçlüğü ve ağız kokusu bulunabilir.
Candida’dan korunmanız için bazı önemli ipuçları paylaşmak istiyorum. İlk olarak, şeker tüketimini azaltmalısınız. Şeker, vücudunuzdaki mayayı besler ve bu da Candida’nın çoğalmasına yol açar. Özellikle işlenmiş şekerden ve ambalajlı gıdalardan uzak durmalısınız. Diyetinizdeki tahıl tüketimini minimuma indirip daha fazla sebze tüketmeye özen gösterin.
Dalak sağlığınızı desteklemek de bağışıklık sisteminiz için önemlidir. Dalak, patates, balkabağı ve mercimek gibi gıdaları sever. Ayrıca, arpa çayı içmek de dalağınızı desteklemenin harika bir yoludur.
Karaciğer sağlığınızı desteklemeyi ihmal etmeyin. Gerektiğinde detoks programlarından faydalanabilir, ekşi ve fermente gıdalar tüketebilirsiniz. Elma sirkesi, karaciğer için faydalı olabilir. Bağırsak sağlığınıza da dikkat edin ve acı gıdalar tüketmeye özen gösterin; lahana, roka, tarçın, zencefil ve zerdeçal gibi baharatları bolca kullanabilirsiniz.
Candida’yı yenmenin en önemli yolu, şeker ve mayayı ortadan kaldırmaktır. Bu süreçte bağırsaklarınızdaki faydalı bakterileri probiyotiklerle desteklemeniz oldukça önemlidir. Ayrıca, 10-14 gün boyunca doğal kekik yağı, üzüm çekirdeği ve sarımsak gibi antifungallerden faydalanabilirsiniz.
Son olarak, aşırı soğuk yiyecek tüketiminden kaçınmalısınız. Soğuk yiyecekler dalağınızı zorlar ve Candida’nın büyümesine yol açabilir. Bunun yerine, kemik çorbası gibi besleyici yiyecekleri deneyebilirsiniz.
Dr. Elçin Yıldıran Mizrahi
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1991 yılında mezuniyetinin ardından çalışma hayatına İstanbul Haseki Hastanesi Dahiliye kliniğinde başlamıştır.
25 yılı aşkın bir süredir proaktif sağlık yönetiminde ilaç endüstrisinde başta jinekoloji, üroloji, dermatoloji ve antiaging alanında dünyanın önde gelen uzmanlarıyla birlikte çalışmıştır.
Özellikle Prof Dr Morris Notelovitz ve Prof Dr HPG Schneider ile Dünya Menopoz Derneği kapsamında yürüttüğü yakın çalışmalar sebebiyle Türkiye’de Menopoz ve Osteoporoz alanında pekçok eğitim toplantısı düzenlemiştir.
Bütünsel tıp, fitoterapi, beslenme, yaşam tarzı tıbbı, konularında tamamladığı eğitimleriyle hastalarına en iyi şekilde yardımcı olabilmek amacıyla ELLIVE’ı kurmuştur. Sağlığın bireysel olduğuna ve yaptığımız yaşam seçimleriyle sağlığımızı arttırabileceğimize inanmaktadır.