Gırtlak Kanseri
Doç. Dr. Mazhar Çelikoyar
Kulak Burun Boğaz Uzmanı
Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı
Gırtlak kanseri nedir?
Gırtlak kanseri nedir? Öncelikle gırtlağın ne olduğunu hatırlatmak isterim. Gırtlak, ses tellerini de içeren nefes borumuzun en üst bölgesidir. Gırtlak kanseri, bu organın içinde kanserli bir dokunun varlığıdır. Peki, gırtlak kanseri nedir? Bu, içinde bir yara, tümör veya şişlik bulunması durumudur.
Gırtlak kanseri en çok sigara içenlerde görülmektedir. Bu nedenle, izleyenlere bir uyarı olarak belirtmek isterim ki, gırtlak kanseri özellikle sigara içenlerde yaygındır; sigara içmeyenlerde ise oldukça nadir görülmektedir.
Belirtileri nelerdir? Gırtlak kanserinin üç ana belirtisi vardır:
- Ses kısıklığı: Ses tellerinin etkilenmesi nedeniyle ses kısıklığı oluşabilir.
- Yutma güçlüğü: Özellikle üst gırtlakta bir hastalık varsa, yemek borusuna giden yolu daraltarak yutmayı zorlaştırabilir.
- Nefes darlığı: Nefes borusunun giriş bölgesinde bir şişlik oluşursa, bu durum nefes almayı zorlaştırabilir.
Nadir durumlarda, kulak ağrıları da ortaya çıkabilir. Özetle, gırtlak kanseri, gırtlağın kanserli bir hastalığı olup ses kısıklığı, nefes darlığı veya yutma güçlüğü ile kendini gösterir.
Gırtlak kanseri tanısı nasıl konur?
Gırtlak kanseri tanısını koyabilmemiz için öncelikle hastamızı muayene etmemiz ve gırtlağında kanseri çağrıştıran bir durum olduğunu düşünmemiz gerekir. Bu, öncelikle bir kulak-burun-boğaz uzmanı tarafından hastanın muayenesini gerektirir. Bu sırada endoskop kullanımı da önemlidir. Böyle bir hastalık tespit edildikten sonra ilk yapacağımız işlem, o dokudan bir parça almaktır.
Sıklıkla bize sorulan bir soru, “Parça almadan tanı koyabilir miyiz?” Hayır, tıp, herhangi bir ileri adıma geçmeden önce yeterince bilgi sahibi olmayı gerektirir. Bu nedenle parça alınır, incelenir ve ardından tanı konulur. Tanı, gırtlakta kanserli dokunun varlığını gösterecektir. Ancak bu, bizim için yeterli değildir.
Bu durumda aynı zamanda kanserin yaygınlığını, yani gırtlak içinde ne kadar alan kapladığını, gırtlağın hangi işlevlerinin bozulduğunu, gırtlağın dışına çıkıp çıkmadığını, boyun dokularında yayılım olup olmadığını ve vücudun başka yerlerinde, yani baş-boyun bölgesinde olmayan alanlarda kanserin varlığını anlamak için çaba gösteririz.
Bunun için sadece muayene veya parça almakla yetinmeyiz. Aynı zamanda bazı radyolojik incelemeler, tomografi, MR ve PET gibi incelemelerle vücudu ve ilgili bölgeyi ayrıntılı olarak inceleriz. Sonuç olarak, hastalığın evrelerini belirleriz ve şu sonuca ulaşırız: Gırtlak kanseri vardır. Gırtlak kanserinin boyutu, gırtlağın ve boyundaki varlığı üzerine evreleme yapıldıktan sonra tedavi konusunu görüşeceğiz.
Gırtlak kanseri tedavisi nasıl yapılır?
Gırtlak kanseri tedavisinde, tüm kanser tedavilerinde olduğu gibi üç ana yöntem bulunmaktadır. Ancak baş-boyun kanserleri için, gırtlak kanseri de bu gruba dahil olmak üzere, iki ana tedavi ön plana çıkar: cerrahi ve radyoterapi.
Cerrahi tedavi, gırtlağın kanserli bölümünü veya tamamını almayı gerektirir. Cerrahi olarak bu bölüm çıkarıldıktan sonra, eğer mümkünse geri çalışan bir gırtlak oluşturmaya çalışılır. Aksi takdirde, gırtlak tamamen kapatılır ve hasta boynundaki bir delikten nefes almaya başlar. Bu tedavi sırasında, hastalığın evresine ve yaygınlığına bağlı olarak boyun dokularının da temizlenmesi gerekebilir; bu işleme boyun diseksiyonu denir.
Radyoterapi ise sıklıkla hiçbir cerrahi müdahale olmadan yalnızca gırtlak ve gerekirse boyun bölgelerine yönelik bir ışınlama şeklinde uygulanır. Bu yöntemle hastalık kontrol altına alınmaya çalışılır. Her iki yöntem de tek başına kullanılabildiği gibi, bazı durumlarda birlikte de uygulanabilir. Ayrıca, kemoterapi adı verilen ilaç tedavisi, hastalığın daha iyi kontrol edilmesi veya radyoterapinin etkisinin güçlendirilmesi amacıyla da devreye girebilir.
Bu tedavi seçeneklerini biz hekimler olarak biliyoruz. Ancak, kendi aramızda diğer uzmanlık alanlarından hekimlerle, örneğin bir cerrah, radyasyon onkolojisi uzmanı ve medikal onkoloji uzmanı olarak bir araya gelerek hastamız için uygun bir tedavi modelini tartışıyoruz. Ardından, vardığımız kararları ve görüşleri hastamızla paylaşıyoruz.
Tedavi kararlaştırılırken asıl belirleyici kişi hastamızdır. Biz, onu bilgilendirmeye ve her aşamada yanında olmaya çalışacağız. Bunun için her aşamayı mümkün olduğunca organize bir şekilde gerçekleştireceğiz.
Gırtlak kanseri cerrahisi sonrası konuşma ve yutma nasıldır?
Kanser tedavisi, kanserli dokunun vücuttan uzaklaştırılması veya imha edilmesi amaçlarken, aynı zamanda hastamızın yaşam kalitesini de göz önünde bulundurmaktadır. Bu, hastamızın yutma, nefes alma ve konuşma yeteneklerinin korunmasını, en iyi şekilde ve en nitelikli şekilde yaşamını sürdürmesini gerektirir. Bu yaklaşımı sürekli olarak dikkate alacağız.
Gırtlak ameliyatı sonrası en çok etkilenen iki durum yutma ve konuşmadır. Gırtlağın bir kısmı çıkarıldığında, çıkarılan kısımda bulunan sinirler etkilenebilir. Bu durum, boğazdaki lokmanın bazen yanlışlıkla nefes borusuna gitmesine neden olabilir. Kişi, yutmayı yeniden öğrenme ihtiyacı duyabilir. Eğer gırtlağın tamamı alınmışsa, nefes borusuna kaçma durumu olmayacaktır; ancak yine de yutmayı öğrenmek biraz zaman alabilir.
Bu dönemi, terapiler ve eğitimlerle daha kolay geçirmeye çalışıyoruz ve hastamızın bu süreyi en kısa sürede atlatmasını hedefliyoruz. Bu aşamayı başardığımızda, en kritik konulardan birini aşmış olacağız; yani hastamız nefes alabiliyor ve yutmayı başarmış durumdadır.
Üçüncü önemli konu konuşmadır. Gırtlağın bir kısmı korunmuşsa, hastamız konuşma yeteneğine sahip olacaktır. Ses tellerinden en az birinin korunması, işlevsel olmasını garanti eder. Bu sayede kişi ses çıkarabilir; ses biraz farklı olabilir, ancak rahatsız edici bir ses olmayacaktır. Kişi, yeni bir gırtlak ile ses çıkarıyor olacaktır.
Gırtlağı tamamen alınmış bir kişi için, artık gırtlak olmadığı için nefes borusu ile yemek borusu arasına bir protez yerleştirilir. Hastamıza bu konuda bazı teknikler öğretilerek akıcı ve anlaşılır bir şekilde konuşması sağlanır.
Doç. Dr. Mazhar Çelikoyar
Kulak Burun Boğaz Uzmanı
Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı
Doç. Dr. Mazhar Çelikoyar 1959’da Buca, İzmir’de doğdu. Liseyi Tarsus Amerikan Koleji’nde 1976’da bitirdi.
1982 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Dr. Çelikoyar, Şişli Etfal Hastanesi’nde başladığı Kulak-Burun-Boğaz(KBB) ihtisasını Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’nda tamamlayarak 1989 yılında KBB Uzmanlığını aldı.
Doç. Dr. Çelikoyar 1989-1993 yılları arasında Şişli Etfal Hastanesi KBB Kliniği’nde Başasistan, 1993-1997 yıllarında da aynı klinikte Şef Muavini olarak eğitim verdi.
1992-1996 yıllarında yurtdışında; Fransa’da Institut Gustave Roussy’de ve yine Fransa’da Suresnes’de Hopital Foch’ta Professeur Frederic Chabolle’un kliniğinde College de Medicine bursiyeri olarak görev yaptı.