Hormonal Dengesizlikler
Dr. Elçin Yıldıran Mizrahi
Vücudumuzdaki 7 hormondan biri veya daha fazlasında dengesizlik olduğunda kilo vermenin mümkün olmadığını biliyor musunuz? Bu hormonlara yakından bakalım.
İlk hormonumuz östrojen. Östrojen, kadınsı özelliklerimizi belirleyen hormondur. Güzel göğüs ve kalçalara sahip olmamızı ona borçluyuz. Ancak vücutta östrojen baskın hale geldiğinde, kilo artışı ve diyabet başta olmak üzere birçok sağlık sorunu ortaya çıkabilir. Normalde vücudumuz, östrojenin doğal dengeleyicisi olan progesteronu salgılayarak metabolizmamızı düzenler. Ne yazık ki, 40’lı yaşlardan itibaren bu denge bozulmaya başlar. Ne yapmalıyız? Kırmızı et ve alkol tüketimini sınırlandırmalıyız çünkü her ikisi de östrojen seviyelerini artırarak yağ yakımını yavaşlatır ve insülin direncine yol açar.
İkinci hormonumuz insülin. İnsülin direnci oluştuğunda, sürekli açlık hissi yaşarsınız. Diyetinizden şekeri çıkardığınızda, insülin seviyelerinizin normale döndüğünü fark edersiniz.
Üçüncü hormonumuz leptin. Yağ hücrelerimizin salgıladığı bu hormon, tokluk hissini sağlar. Leptin direnci oluştuğunda, sürekli açlık hissiyle karşı karşıya kalırsınız. Leptin direnci genellikle yüksek trigliserid seviyeleriyle ilişkilidir. Özellikle meyve ve içeceklerdeki yüksek fruktoz alımı leptin direncini artırır.
Dördüncü hormonumuz kortizol. Stres hormonu olarak bilinen kortizol, göbek bölgesindeki yağlanmanın ana nedenidir. Kortizol seviyelerini düzenlemenin en iyi yolu, düzenli uyku, stresten uzak durmak ve kafeinli içecekleri bırakmaktır.
Beşinci hormonumuz tiroid hormonları. Tiroid hormonlarındaki dengesizlikler birçok otoimmün hastalığı tetikleyebilir ve kilo alımına neden olabilir. Tiroid hormonlarınızı dengelemek için gluten içeren gıdalardan uzak durmanızı öneririm.
Altıncı hormonumuz büyüme hormonu. Süt ürünlerini kısıtladığınızda, bu hormonu dengelemek kolaylaşır. Süt ve süt ürünleri, hem büyüme hormonu hem de insülin seviyelerini artırır, bu da kilo vermenizi zorlaştırır.
Son olarak, testosterona dikkat çekmek istiyorum. Vücudunuzda biriken toksinler, zaman içinde testosteron salgısını ve diğer hormonların salınımını olumsuz etkiler. Bu yüzden toksinlerden olabildiğince uzak durmalı ve düzenli olarak, doktor kontrolünde detoks yapmayı ihmal etmemelisiniz.
Dr. Elçin Yıldıran Mizrahi
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1991 yılında mezuniyetinin ardından çalışma hayatına İstanbul Haseki Hastanesi Dahiliye kliniğinde başlamıştır.
25 yılı aşkın bir süredir proaktif sağlık yönetiminde ilaç endüstrisinde başta jinekoloji, üroloji, dermatoloji ve antiaging alanında dünyanın önde gelen uzmanlarıyla birlikte çalışmıştır.
Özellikle Prof Dr Morris Notelovitz ve Prof Dr HPG Schneider ile Dünya Menopoz Derneği kapsamında yürüttüğü yakın çalışmalar sebebiyle Türkiye’de Menopoz ve Osteoporoz alanında pekçok eğitim toplantısı düzenlemiştir.
Bütünsel tıp, fitoterapi, beslenme, yaşam tarzı tıbbı, konularında tamamladığı eğitimleriyle hastalarına en iyi şekilde yardımcı olabilmek amacıyla ELLIVE’ı kurmuştur. Sağlığın bireysel olduğuna ve yaptığımız yaşam seçimleriyle sağlığımızı arttırabileceğimize inanmaktadır.