HPV Hakkında Merak Edilen Herşey

Prof. Dr. Eralp Başer
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı

HPV Bulaştığını Nasıl Anlarız?

HPV virüsünün bulaştığını birkaç yöntemle anlayabiliriz. Bunlardan biri, eğer HPV virüsü siğil yapan virüs tiplerinden biri ise dış genital bölgede ufak lezyonlar ortaya çıkacaktır. Onun dışında rahim ağzında HPV virüsünün olup olmadığını smear testine benzer bir şekilde HPV DNA testi ile anlayabiliyoruz.

HPV virüsünün bazı tipleri genital siğillere yol açabilmektedir. Genital siğiller dışında yine cinsel yolla bulaşabilen bazı virüsler veya diğer enfeksiyon ajanları da siğile benzer lezyonlara yol açabilmektedirler. Siğil tanısı esasen doktorun gözle muayenesi ile konulmaktadır. Bundan dolayı eğer genital siğil olduğundan şüphelendiğiniz bir lezyon görürseniz mutlaka doktorunuza muayene olmalısınız.

Genital Bölgede Siğil Varsa Ne Yapılmalı?

Eğer genital bölgede siğil olduğundan şüphe ediyorsanız mutlaka kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalısınız. Doktorunuz yapacağı gözle muayene ile genital siğil olup olmadığına karar verecektir ve uygun tedaviyi yapacaktır. Tedavi yöntemleri arasında koterizasyon yani siğilin yakılması, kriyoterapi yani bu bölgenin dondurulması veya ilaç uygulaması gibi yöntemler tercih edilebilmektedir. Bu yöntemlerin hangisinin seçileceğine de en iyi şekilde doktorunuz karar verecektir.

HPV’nin İleriye Yönelik Oluşturduğu Tehditler Nelerdir?

Rahim ağzında HPV virüsünün uzun süreli kalması durumunda ileride kansere dönüşebilecek kanser öncüsü lezyonlar oluşabilmektedir. Genellikle LEEP gibi veya konizasyon gibi operasyonlarla rahim ağzındaki bu lezyonlar temizlenebilmektedir. Nadir durumlarda eğer bu lezyonlarda tedavi başarısı sağlanamazsa rahim alınması gerekebilir.

HPV ve CIN Arasındaki İlişki Nedir?

Cinsel olarak aktif kadınlarda HPV virüsü ile yaşam boyu karşılaşma şansı yaklaşık %80 kadardır. Eğer HPV virüsü rahim ağzında uzun süre kalırsa bu durumda bu rahim ağzındaki hücrelerin hızlı bir şekilde çoğalmasına sebep olabilir ve kanser öncüsü lezyonlar oluşabilmektedir. Bu lezyonlara Servikal İntraepitelyal Neoplazi ya da CIN Lezyonları adı verilmektedir. Bunlar eğer uzun sürede devam edecek olursa ve ilerleyecek olursa ileride kansere dönüşme riski taşırlar.

SMEAR Testinde CIN Saptandığında Ne Yapılmalı?

Eğer rutin olarak alınan bir smear testinde kanser öncüsü bir lezyondan şüphe ediliyorsa mutlaka kolposkopik inceleme yapılmalıdır. Kolposkopi rahim ağzının mikroskopa benzer bir cihazla ayrıntılı olarak incelenmesi işlemidir. Eğer bu işlem esnasında kanser öncüsü bir lezyondan şüphe edilirse doktorunuz tarafından biyopsi alınacaktır. Biyopside kanser öncüsü CIN lezyonlarından herhangi birisi tespit edilecek olursa da bir sonraki basamak rahim ağzının temizlenmesi ya da LEEP/konizasyon işlemidir.

CIN 1 – CIN 2 – CIN 3 Ne Anlama Gelir?

Rahim ağzının kanser öncüsü lezyonlarına servikal intraepitelial neoplazi ya da CIN ismi verilmektedir. Bu lezyonlar genellikle aşama aşama değerlendirilmektedir. 1. aşama CIN1, 2. aşama CIN2, 3. aşama ya da karsinoma in situ dediğimiz lezyon ise CIN3 olarak adlandırılmaktadır. Bu lezyonlar birbirinin devamı şeklinde zaman içinde ilerleyebileceği gibi ilk tanı anında CIN2 veya CIN3 ile de karşılaşabilmekteyiz.

Kolposkopi Nasıl Bir İşlemdir?

Kolposkopi işlemi rahim ağzının mikroskopa benzer bir cihazla detaylı olarak incelendiği bir girişimdir. Kolposkopi esnasında rahim ağzına özel solüsyonlar uygulanır ve ileride kansere dönüşebilecek kanser öncüsü lezyonların varlığı araştırılır. Eğer doktorunuz tarafından gerek görülürse bu lezyonlardan küçük biyopsiler de alınabilmektedir. Kolposkopi işlemi esnasında genellikle herhangi bir anestezi uygulaması gerekmemektedir ve işlem yaklaşık 5 ila 10 dakika arasında sürmektedir. Kolposkopi işlemini mutlaka bu alanda eğitim görmüş bir jinekolog veya jinekoonkolog uygulamalıdır.

Kolposkopi Sonrası Takip Nasıldır?

Kolposkopi işleminde kanser öncüsü bir lezyon olup olmadığı araştırılmaktadır. Eğer kolposkopi esnasında biyopsi yapılmış ve bu biyopside kanser öncüsü bir lezyon tespit edilmişse bu lezyonlar genellikle normal kadınlara göre daha sıkı bir şekilde takip edilmektedir. Doktorunuzun belirleyeceği genellikle 6 ay ile 1 sene arasında olan aralıklarla muayeneler yapılmakta ve gereği halinde tekrardan kolposkopi işlemi yapılmaktadır.

LEEP ve Konizasyon Nasıl Bir İşlemdir?

Rahim ağzının kanser öncüsü lezyonları veya rahim ağzı kanseri serviks’in yani rahim ağzının transformasyon bölgesinden kaynaklanmaktadır. Bu bölgenin temizlendiği ve bir dilim şeklinde çıkarıldığı operasyona ise konizasyon operasyonu denilmektedir. Konizasyon operasyonu bıçak gibi keskin bir aletle yapılabileceği gibi LEEP dediğimiz bir koter ya da elektrik enerjisi vasıtasıyla da yapılabilmektedir. Bu işlem genelde kısa süreli bir anestezi ile yapılmaktadır.

LEEP ve Konizasyon Sonrası Takip Nasıldır?

Rahim ağzına konizasyon veya LEEP işlemi uyguladığımız hastalarımızda genellikle takipler 6 ayda bir yapılmaktadır. Bu 6 aylık takiplerde HPV testi, smear testi veya gerekirse tekrardan kolposkopi işlemi uygulanabilmektedir.

Tekrarlayan CIN Sonuçları Sonrasında Ne Yapmak Gerekir?

Rahim ağzının kanser öncüsü lezyonları ya da CIN lezyonlarının takibinde smear testi ve gereği halinde kolposkopi işlemi yapılmaktadır. Bu kolposkopi esnasında alınan biyopsi sonucunda eğer tekrarlayan CIN lezyonları tespit edilecek olursa konizasyon ve yerli LEEP operasyonlarından birinin yapılması gerekebilmektedir. Eğer hastamızın çocuk beklentisi yoksa ve uzun süreli olarak bu lezyonların tespiti mevcutsa o durumda da rahmin alınması da bir tedavi opsiyonudur.

HPV’den Korunma Yolları Nelerdir?

HPV enfeksiyonları esasen cinsel yola bulaşan enfeksiyonlardır. HPV’den korunmak için çeşitli yöntemler mevcuttur. Bunlardan ilki HPV aşılarıdır. HPV aşıları hem rahim ağzı kanser riskini hem de genital siğil oluşumu riskini azaltmaktadır. Bunun dışında prezervatif gibi bariyer yöntemlerde korunma sağlayabilir.

CIN Varlığında Gebelik Olabilir mi?

Rahim ağzı kanser öncüsü lezyonları ya da CIN lezyonlarının varlığı halinde gebelik ve normal bir doğum mümkündür. Yalnız gebelik esnasında bu lezyonlar normale göre biraz daha hızlı ilerleyebileceğinden mutlaka jinekoloğunuz tarafından yakın takip edilmelidir. Gebelik esnasında rahim ağzında HPV enfeksiyonu saptanması halinde genellikle bu çocuklarda herhangi bir soruna yol açmamaktadır. Ancak vajinal bölgede ciddi manada bir genital siğil yoğunluğu varsa normal doğum yapılması ile bu HPV enfeksiyonu çocuğa bulaşabilmektedir. Bundan dolayı kadın hastalıkları ve doğum uzmanınız sizi uygun şekilde yönlendirecektir.

LEEP ve Konizasyon Erken Doğuma Sebep Olur mu?

Rahim ağzı kanser öncüsü lezyonlarının tedavisinde konizasyon veya LEEP operasyonu kullanılabilmektedir. Bu operasyonlardan sonra gebelik oluşması halinde erken doğum riski bir miktar artabilmektedir. Bunda esas belirleyici olan faktör bu operasyonlarda alınan rahim ağzı dokusunun miktarıdır. Eğer rahim ağzı dokusu fazla azalmamışsa bu durumda erken doğum riski çok çok azalmaktadır.

Prof. Dr. Eralp Başer

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Jinekolojik Onkoloji Uzmanı

2014 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum dalında Üniversite Doçenti ünvanı aldı. 2015-2016 yıllarında Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi uzmanı olarak devlet hizmet yükümlülüğünü tamamladı. 2016 yılında Liv Hospital Ulus Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nde göreve başladı.

2016-2019 yılları arasında Liv Hospital Ulus Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü ve İstinye Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda görev yaptı. 2019 yılından itibaren özel muayenehanesinde hastalarına hizmet vermeye başlamıştır.

Özel ilgi alanları arasında;

  • Endoskopik jinekoloji ve jinekolojik onkoloji operasyonları (laparoskopi ve robotik cerrahi)
  • Rahim ağzının kanser öncüsü durumları ve rahim ağzı kanser taramaları
  • Kolposkopi (rahim ağzının ayrıntılı olarak incelenmesi) yer almaktadır.

Alanında yayımlanmış çok sayıda ulusal ve uluslararası makale, kitap bölümleri ve sunumları mevcuttur.