Kulak Çevresi Şişlikleri ve Parotis Tümörlerine Yaklaşım

Prof. Dr. Çetin Vural
KBB & Baş ve Boyun Hastalıkları Uzmanı

Merhaba, ben Dr. Çetin Vural. Kulak-burun-boğaz ve baş-boyun cerrahisi uzmanıyım. Bugün sizlere kulak önü, kulak altı ve kulak etrafında yer alan parotis bezi kitlelerinden, yani tümörlerinden bahsetmek istiyorum.

Kulak önünde veya kulak altında oluşan şişlikler genellikle parotis tükürük bezinin kitlelerine işaret eder. Bazen de yutak kenarındaki parafaringeal bölgedeki kitleler, çene kemiğinin arkasında ve kulağın altında şişlik olarak kendini gösterebilir.

Kulak önü, kulak altı veya etrafında şişlik şikayetiyle gelen hastalar, tam bir kulak-burun-boğaz ve baş-boyun muayenesinden geçtikten sonra genellikle radyolojik incelemeye yönlendirilir. Bu incelemeler genellikle ultrason ve kontrastlı boyun MR’ı şeklindedir. Bazı durumlarda ise kitleden iğneyle örnek almak gerekebilir ve bu işlem radyoloji bölümü tarafından ultrason eşliğinde yapılır.

Parotis bezi kitlesi veya tümörü tanısı alan hastalarda temel tedavi ameliyattır. Eğer ameliyata engel bir durum yoksa, genellikle kitle cerrahi olarak çıkarılır ve patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Bazı durumlarda ameliyattan sonra ek tedaviler de uygulanabilir.

Parotis kitlelerinin tedavisi genellikle parotidektomi adı verilen bir ameliyatla yapılır. Bu ameliyat sırasında tümör, etrafındaki sağlıklı tükürük bezi dokusu ile birlikte çıkarılır. Ameliyat, kulak önünden başlayarak kulak memesinin altından arkaya doğru dönerek boyuna uzanan estetik bir kesiyle yapılır. Bu kesi genellikle fark edilmez ve estetik kurallara uygun olarak dikilir.

Parotidektomi ameliyatlarının en bilinen riski yüz felci riskidir, çünkü yüz siniri parotis bezi içerisinden geçer ve çoğu kez tümörle yakın ilişki içerisindedir. Ancak günümüzde bu risk oldukça düşük seviyelerdedir.

Hastaların büyük bir kısmı yüz sinirinde herhangi bir zarar görmeden uyanmakta ve süreci sorunsuz bir şekilde atlatmaktadır.

Parotidektomi ameliyatında yüz felci riskini azaltmak için cerrahın deneyimi ve anatomi bilgisi kadar, sinir monitörü adı verilen cihaz da oldukça yararlıdır. Uzun süredir bu tür ameliyatlarda sinir monitörünü standart olarak kullanıyoruz. Bu cihaz, yüz sinirinin gövdesini ve dallarını tanımak konusunda bize büyük yardımcı olmaktadır ve yüz felci riskini oldukça azaltmaktadır.

Parotis bezi kitleleri için yaptığımız parotidektomi ameliyatları genellikle 1,5 ila 3,5-4 saat arasında sürmektedir. Bu süre, kitlenin büyüklüğüne, bulunduğu yere ve özelliklerine bağlıdır. Ancak hastaların çoğu 2-2,5 saat içinde ameliyattan uyanmaktadır.

Parotis bezi kitleleri için yapılan parotidektomi ameliyatı sonrası hastalarımız genellikle iki gün yatışın ardından taburcu olmaktadır. Büyük bir hasta grubu ikinci günün sonunda taburcu olup evlerine dönmektedir. Ameliyat sonrası pansumanlar taburculuğun ardından genellikle gün aşırı yapılmakta ve bir hafta sonunda hastalarımızın büyük bir kısmında pansuman süreci tamamlanmaktadır. İstanbul dışından gelen hastalarımız genellikle ameliyatın birinci haftasında memleketlerine dönmektedir.

Parotidektomi ameliyatı için bize başvuran hastaların önemli bir kısmı İstanbul dışından veya yurt dışından gelmektedir. Bu hastaların ameliyat öncesi 1-2 gün önceden İstanbul’da olmalarını istemekteyiz. Bu şekilde ameliyat öncesi incelemeler, radyolojik değerlendirmeler ve anestezi muayenesi gibi işlemleri hızlı bir şekilde tamamlayarak hastaları ameliyata hazır hale getirebilmekteyiz.

Parotis bezi ameliyatı yani parotidektomi ameliyatı için başvuran hastalarımızın ameliyat öncesi değerlendirmeleri, radyolojik incelemeler, anestezi muayenesi ve gerekirse iğne biyopsisi gibi işlemler genellikle 2-3 gün içinde tamamlanmakta ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılmaktadır.

Parotidektomi ameliyatı öncesinde hastalarımızdan bazı şeyleri yerine getirmelerini istiyoruz. Son 1 hafta veya 10 gün içinde hastalarımızın aspirin, ağrı kesici ve kan sulandırıcı ilaçlar kullanmamış olmalarını bekliyoruz. Ayrıca, sinir monitörü cihazının sağlıklı çalışabilmesi için hastanın son 6 ay içinde yüzüne botoks uygulaması yaptırmamış olması gerekmektedir.

Parotidektomi ameliyatı sonrası, hastalarımız ister İstanbul içerisinden, ister İstanbul dışından veya yurt dışından gelsinler, genellikle iki gün yatış sonrası taburcu edilmektedir. Sonrasında 3-4 gün boyunca gün aşırı pansuman işlemleri için bize gelmekte ve ardından evlerine veya ülkelerine dönebilir hale gelmektedirler.

Parotis tümörü nedeniyle yapılan parotidektomi ameliyatlarında kitle çok nadiren tekrarlamaktadır. Tümörü çevreleyen kapsülün bütünlüğünü korumaya özen gösteriyoruz ve bunu çoğu kez başarabiliyoruz, bu da hastalığın geri gelme ihtimalini azaltıyor. Ancak kötü huylu parotis bezi tümörlerinin tekrarlama ihtimali biraz daha yüksektir. Bu durumda, tekrarlama riskini azaltmak için radyoterapi veya bazen kemoterapi gibi ilave tedaviler uygulanabilir.

Parotis bezi tümörlerinde temel tedavi her zaman cerrahidir. Eğer tümör iyi huyluysa, radyoterapi veya kemoterapi gibi ilave tedavilere gerek kalmaz. Ancak kötü huylu ve kötü huylu tümör gibi davranan, kötünün iyisi kategorisindeki tümörler için genellikle tek başına ameliyat yeterli olacaktır. Riski yüksek ve tekrarlama ihtimali fazla olan tümörlerde ise ameliyat sonrası ışın tedavisi gündeme gelebilir. Bazen ışın tedavisinin etkisini artırmak için kemoterapi de tedavi planına eklenebilir.

İstanbul dışından veya yurt dışından gelip parotidektomi ameliyatı olduktan sonra radyoterapi veya kemoterapi ihtiyacı doğan hastalarımız da olmaktadır. Bu hastalar, tedaviye kendi şehirlerinde veya ülkelerinde devam edebilecekleri gibi, İstanbul’da yönlendirebileceğimiz merkezlerde de bu tedavileri alabilirler.

Parotis bezi ameliyatı sonrasında, parotis bezinin tamamının alınması durumunda bile ağız kuruluğu veya tükrükte azalma genellikle olmayacaktır. Çünkü yüzümüzde toplamda 6 büyük ve yüzlerce küçük tükrük bezi bulunmakta olup, çıkarılan tükrük bezinin işlevini kolaylıkla üstlenirler.

Parotis bezi ameliyatlarını, yani parotidektomi ameliyatlarını genellikle küçük bir kesiden yapıyoruz ve bu kesi, dikkat çekmeyecek şekilde gizli bir konumda yerleştiriliyor. Kesi estetik prensiplere uygun olarak yapılır ve estetik kurallara uygun bir şekilde dikilir. Bu nedenle, hastalarımız iyileşme süreci tamamlandığında genellikle çok az fark edilen bir izle iyileşirler.

Parotidektomi ameliyatında çıkarılan doku büyükse, kitle çok büyükse, ameliyat yerinde bir çöküntü oluşabilir. Eğer hasta bu kozmetik sonucu istemiyorsa, karından alınan cilt altı yağ dokuları bu bölgeye yerleştirilerek çöküntü engellenebilir.

Parotis bezi ameliyatlarından sonra en sık karşılaştığımız sorun, kulak kepçesi etrafında ve kulak memesinde his kaybıdır. Ancak zamanla, his kaybı olan alan genellikle küçülür ve hastalar buna alışarak sorun etmemektedirler.

Parotis kitlesi veya parotis tümörü tanısı konulan hastalar, bu tedavinin en korkulan riskinin yüz felci olduğunu araştırmaları sonucunda öğrenirler ve bu durum onları endişelendirebilir. Ancak şunu belirtmeliyim ki kalıcı yüz felci ihtimali gerçek anlamda çok düşüktür. Anatomi bilgimiz, deneyimimiz ve kullandığımız sinir monitör cihazı bu riski oldukça azaltmaktadır.

Hastaların küçük bir kısmında geçici ve kısmi yüz felci, özellikle alt dudak bölgesinde güçsüzlük olabilir ve bu genellikle birkaç ay içinde tamamen düzelir.

Tükürük bezi tümörü saptanan bir hasta, riskleri öğrendikten sonra tedavi olmama, ameliyatla tümörü çıkarmama düşüncesini taşıyabilir. Bu durumda, şu şekilde cevap verilebilir: Bir tümörün iyi huylu olduğunu ön incelemelerle kesin olarak kanıtlamak mümkün değildir. Ayrıca, bazı iyi huylu tümörler zamanla kötü huylu hale gelebilir, kansere dönüşebilir ve tedavisi güçleşebilir, hatta hastanın hayatını tehdit edebilir. Bu nedenle, hastanın ameliyata engel ciddi bir tıbbi sorunu yoksa, tükürük bezi kitlesi veya tümörü saptanan hastalarda bu tümörün çıkarılması ameliyatını ısrarla önermekteyiz.

Prof. Dr. Çetin Vural

Prof. Dr. Çetin Vural

KBB & Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı

Prof. Dr. Çetin Vural, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1984 yılında mezun oldu.

Gereken sınavları ve aşamaları 2003 yılı Nisan ayında tamamladıktan sonra Kulak Burun Boğaz dalında Doçent, 2012 yılı Şubat ayında Profesör ünvanını aldı.

Dr. Çetin Vural, Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 7 yıla yakın bir süre görev yaptıktan sonra Ataşehir Acıbadem Hastanesi’nde mesleki çalışmalarına devam etmektedir.

Prof. Dr. Çetin Vural, genel kulak burun boğaz rahatsızlıklarının yanı sıra baş boyun ve yüz bölgesi iyi huylu tümörleri, kanserleri, tiroid ve paratiroid bezlerinin cerrahi olarak tedavi edilen hastalıkları ve kulak hastalıkları ile yoğun olarak ilgilenmektedir.