Meme Küçültme Ameliyatı Hakkında
Op. Dr. Nuri Battal
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı
Meme küçültme ameliyatı kimlere yapılabilir?
Meme küçültme ameliyatı, normal büyüklükten ya da kabul edilebilir büyüklükten büyük olan hemen herkes için uygulanabilir. Ancak, bu ameliyatı olacak kişilerin bazı sağlık kriterlerini karşılaması önemlidir.
Örneğin, şeker hastalığı, bağ dokusu hastalıkları gibi, yara iyileşmesini olumsuz etkileyebilecek durumları olan bireylerin ameliyat için uygunluğu değerlendirilmelidir.
Bu tür sağlık sorunları, ameliyat sonrası iyileşme sürecini etkileyebilir. Dolayısıyla, hastaların genel sağlık durumlarının iyi olması, başarılı bir operasyon ve iyileşme için oldukça önemlidir.
Meme küçültme ameliyatı sonrası meme tekrar büyür mü?
Meme dokusunun içinde yalnızca meme bezi bulunmaz; bunun yanı sıra yağ dokusu da mevcuttur. Ameliyat sürecinde, hem yağ dokusunu hem de meme dokusunu küçültüyoruz.
- Şekil ve Estetik: Meme dokusunun doğal görünümünü ve şeklini korumak amacıyla, bazı dokuları bırakarak estetik bir sonuç elde etmeye çalışıyoruz.
- Kilo Kontrolü: Ameliyat sonrası, hastanın aşırı kilo almaması önemlidir. Kilo kontrolüne dikkat eden hastalar, daha güzel ve doğal sonuçlar elde eder.
Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, ameliyatın kalıcılığı açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Meme küçültme ameliyatı sonrası ağrı oluyor mu?
Meme küçültme ameliyatı sonrası hastaların %90’ı ağrıdan hiç şikayet etmediğini belirtmektedir. Ameliyatı oldukça rahat atlattıklarını, neredeyse hiç ağrı hissetmediklerini ifade ediyorlar.
Ağrı Algısı: Elbette, ağrı algısı kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar küçük bir ağrıyı büyük bir acı olarak algılayabilir. Ancak benim gözlemlerime göre, hastalarım genellikle ağrısız bir süreç geçirmekte.
Geç Kalma Duygusu: Hastalarım, bu kadar ağrısız ve kolay bir ameliyat süreci olacağını bilselerdi, işlemi ertelemeksizin daha önce yaptıracaklarını ifade ediyorlar.
Bu durum, hastaların ameliyat sonrası konforunu ve memnuniyetini artırmaktadır.
Meme küçültme ameliyatı sonrasında doğum yapabilir miyim ve süt verebilir miyim?
Meme küçültme ameliyatı sonrası hastalarınızın süt verme yeteneğiyle ilgili endişeleri genellikle genç hastalar arasında yaygındır. 18 yaşından itibaren tüm kadınlara bu ameliyatı yapabildiğiniz için, çoğunlukla evlenmemiş ve bekar olan kadınlar bu süreçte dikkat edilmesi gereken bir grup.
Ameliyat tekniği, süt verme yeteneğini etkileyebilir, ancak genellikle doğru teknikle gerçekleştirildiğinde, hastalar emzirme konusunda sorun yaşamazlar. Hamilelik ve emzirme olasılığı göz önünde bulundurularak uygun bir yaklaşım geliştirmek, genç hastalar için oldukça önemlidir.
Hastalarınıza, eğer gelecekte çocuk sahibi olmayı düşünüyorlarsa, doktorlarıyla bu konuyu açıkça konuşmalarını önerin. Böylece, ameliyat sonrası süreçte ihtiyaç duyabilecekleri bilgileri almış olurlar.
Meme küçültme ameliyatı sonrasında normal hayata ne zaman dönülür?
Meme küçültme ameliyatı sonrasında hastalar genellikle aynı gün içinde taburcu olabiliyor. Hastanede kalmalarını gerektirecek bir durum olmamakla birlikte, eğer yapılan işlem büyükse veya başka ameliyatlarla birleştirilmişse, bazen bir gece hastanede gözlem altında tutulabiliyorlar.
Ağrı genellikle minimal olduğu için hastalar, 2-3 gün içinde günlük aktivitelerine dönebilir. Normal yaşantılarına tamamen dönmeleri ise genellikle 10-15 gün içinde gerçekleşiyor.
Meme küçültme ameliyatı sonrasında dikiş alma dren ve pansuman var mı?
Meme küçültme ameliyatlarında dikişleri genellikle içeriden yaparak dışarıda iz kalmamasını sağlıyorum. Dışarıyı kapatmak için yapıştırma yöntemi kullanıyorum, bu da ince bir çizgi şeklinde iz bırakıyor. Dikişlerin dışarıda görünmesi, tren rayı gibi bir iz oluşturabileceği için bu yöntemi tercih ediyorum.
İçerideki dikişler kendiliğinden eridiği için hastaların %95’inden fazlasında dikiş almayı gerektirecek bir durum olmuyor. Kendi prensiplerim gereği sıklıkla diren koymuyorum. Ancak, eğer memeden çıkarılan doku fazla ve oluşan boşluk büyükse, nadiren diren kullanabiliyorum.
Meme küçültme ameliyatı sonrasında meme ucunda his kaybı oluyor mu?
Meme başı his kaybı, meme küçültme ve diğer meme cerrahisi işlemlerinde maalesef olabilen bir durumdur. Ancak bu his kaybının her hastada gerçekleşeceği anlamına gelmez. His kaybının olup olmaması, uygulanan tekniğe bağlı olarak değişir.
Hastalar arasında his kaybının gerçekleşme oranı farklılık gösterebilir ve genellikle bazı hastalar bu durumu yaşamazken, bazıları minimal his kaybı deneyimleyebilir. Dolayısıyla, hastalarla bu konuyu açıkça konuşmak ve beklentilerini yönetmek önemlidir.
Meme Küçültme ve dikleştirme ameliyatı birlikte mi yapılıyor?
Büyük memeler genellikle %90 oranında sarkma eğilimindedir. Ağırlık, göğüs ve cilt dokusunu taşıyamadığı için aşağı doğru sarkma meydana gelir. Meme küçültme işlemi sırasında, sadece memeyi küçültmekle kalmıyor; aynı zamanda estetik ve güzel bir görünüm elde etmek için dikleştirme işlemini de gerçekleştiriyoruz.
Hastalarım sıkça “Göğsüm dikleşecek mi?” diye soruyor, ve bu konuda rahatlıkla yanıtlıyorum: Evet, göğüsler estetik bir şekilde dikleştirilecektir. Bu şekilde hem daha küçük hem de daha estetik bir görünüm sağlamak hedefleniyor.
Meme küçültme ameliyatı sonrası ne kadar iz kalır?
Meme küçültme ameliyatları, hem meme dokusunu hem de yağ dokusunu ve fazla genişlemiş cilt dokusunu azaltan bir işlemdir. Yani, bu işlem kombine olarak hem memeyi hem de cildi tamamen küçültmeyi amaçlar. Bu süreçte, fazla olan kısımların kesilerek alınması gerekir.
Uyguladığımız çeşitli teknikler mevcut, ancak en yaygın olarak kullanılan yöntem, meme başının etrafında aşağıya doğru inen ve altta küçük bir uzantısı olan izler bırakmaktır. Bazen bu izleri minimumda tutmak için farklı yaklaşımlar da benimseyebiliyoruz.
Kalacak izlerin kalitesi, cerrahın dikiş tekniğine ve hastanın cilt yapısına bağlıdır. Beyaz tenli ve iyi cilt yapısına sahip genç hastalarda izlerin daha az kalma olasılığı yüksektir. Öte yandan, koyu tenli ve kalın derili hastalarda izler daha belirgin olabilir.
Hastanın sonrası bakımının önemi büyüktür; sigara içmemek ve yara bakımına dikkat etmek, iyileşme sürecini olumlu etkiler. Genellikle 1-2 yıl içinde izler silik hale gelir ve görünmez hale gelir. Bu olasılık beyaz tenli hastalarda daha fazladır; çünkü yara izleri beyazlama eğilimindedir. Koyu tenli hastalarda izler biraz daha belirgin olabilir.
