Erken Evre Meme Kanseri: Teşhis, Tedavi ve Süreç
Prof. Dr. Gürkan Yetkin
Genel Cerrahi Uzmanı
Endokrin Cerrahisi Uzmanı
Erken evre meme kanserleri genellikle kadınların kendi kendine muayenesi sırasında veya rastlantısal olarak memede kitle fark etmesiyle tespit edilir. Ancak esas olarak tanı, tarama mamografileriyle konur. Şikâyeti olmayan her kadın 40 yaşından itibaren düzenli olarak mamografi çektirmelidir. Mamografide, kitle oluşmadan önce de bazı bulgular görülebilir. Özellikle mikrokalsifikasyonlar meme kanserinin erken evrede tanınmasını sağlar. Bu nedenle kitle ele gelmeden de meme kanseri saptanabilir.
Kendi Kendine Meme Muayenesi
Kadınların 20 yaşından itibaren kendi kendine meme muayenesi yapmaları önerilmektedir. Bu muayene ayda bir kez, özellikle adet dönemi bittikten bir hafta sonra yapılmalıdır. Meme dokusu, el ile göğüs duvarı arasında sıkıştırılarak kitle olup olmadığı kontrol edilmelidir. Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, kendi kendine muayene yapan kadınlarda meme kanseri çok daha erken evrede tespit edilmektedir.
Memede Kitle Hissedildiğinde
Memede kitle fark eden kişinin panik yapmasına gerek yoktur. Çünkü tüm kitleler meme kanseri değildir. Genç yaşlarda görülen fibroadenomlar (iyi huylu tümörler) veya mastitler (iltihap) de kitleye neden olabilir. Ancak memede kitle saptandığında mutlaka bir genel cerraha, tercihen meme cerrahisi konusunda uzmanlaşmış bir hekime başvurulmalıdır.
Fizik Muayene ve Görüntüleme
Meme dokusunda sertlik hissi ile başvuran hastalarda ilk adım fizik muayenedir. Muayenede meme simetrisinde bozulma, ciltte çekinti, meme başında değişiklik veya koltuk altındaki lenf bezlerinde büyüme olup olmadığına bakılır. Eğer durum şüpheli görünüyorsa, hastanın yaşına göre görüntüleme yöntemleri uygulanır.
40 yaş altındaki kadınlarda ilk tercih ultrasonografidir çünkü genç kadınlarda meme dokusu daha yoğundur ve mamografi görüntüleri yeterli olmayabilir. 40 yaş üzerinde ise mamografi ve ultrasonografi birlikte yapılır. Bu sayede kitlenin yapısı hakkında ayrıntılı bilgi edinilir.
Biyopsi Süreci
Şüpheli görülen kitlelerde biyopsi yapılır. Basit kistlerde biyopsiye gerek duyulmaz, takip yeterlidir. Ancak kompleks kistlerde, fibroadenomlarda veya mamografide kanser bulgusu gösteren lezyonlarda biyopsi gerekir.
Biyopsiler genellikle ultrasonografi eşliğinde yapılır. İnce iğne biyopsisi ve kalın iğne biyopsisi olmak üzere iki yöntem uygulanmaktadır. Kalın iğne biyopsisiyle küçük doku parçaları alınarak tanı büyük oranda konur. Açık biyopsi ise tanı amacıyla artık tercih edilmemektedir.
Erken Evre Meme Kanserinde Tedavi
Erken evrede meme kanseri tedavisinde ilk adım çoğunlukla cerrahidir. Meme koruyucu cerrahi en çok tercih edilen yöntemdir. Kanserin tek odakta olması veya odakların birbirine yakın olması durumunda sadece kanserli doku çıkarılır ve kalan meme dokusu plastik cerrahi yöntemlerle onarılır.
Birden fazla odakta tümör varsa, memenin içi tamamen boşaltılır ve implant ile onarım yapılır. Cerrahi sırasında sentinel lenf nodu biyopsisi de uygulanır. Bu işlemde koltuk altındaki lenf bezleri özel boyalarla işaretlenir ve örneklenerek tümör yayılımı araştırılır.
Ameliyat Sonrası Süreç
Ameliyat sonrası dönemde patolojik inceleme yapılır. Tümörün boyutu, östrojen ve progesteron reseptörleri değerlendirilir. Hastaların tedavisi onkoloji konseyinde multidisipliner olarak planlanır. Çoğu hastada kemoterapi uygulanır. Meme koruyucu cerrahi yapılmışsa, kemoterapiden sonra radyoterapi de tedaviye eklenir.
Nüks Riski ve Takip
Erken evre meme kanserlerinde nüks riski ileri evrelere göre çok daha düşüktür. Ancak en fazla nüks ilk 5 yıl içerisinde görülmektedir. Bu nedenle hastaların ilk 5 yıl boyunca sıkı takip edilmesi gerekir. Daha sonra takipler yıllık olarak devam eder.
Meme koruyucu cerrahi ile mastektomi arasında nüks açısından fark yoktur. Önemli olan erken evrede etkili tedavinin uygulanmasıdır.
Erken evre meme kanserinde erken teşhis ve doğru tedavi, hastaların yaşam süresini ve yaşam kalitesini belirgin şekilde artırmaktadır.
Prof. Dr. Gürkan Yetkin
Genel Cerrahi Uzmanı
Endokrin Cerrahisi Uzmanı
1961 yılında İstanbul’da doğan Prof. Dr. Gürkan Yetkin, orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. 1986 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu ve 1991’de Genel Cerrahi Uzmanı unvanını aldı.
2011 yılında Genel Cerrahi Doçenti, 2012 yılında ise Eğitim Görevlisi oldu. 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından verilen Onkolojik Cerrahi Yandal Uzmanlık Belgesini almaya hak kazandı.
2021 yılının sonuna kadar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Genel Cerrahi alanında öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Yetkin, 2022 yılından itibaren İstanbul Fulya’da bulunan kliniğinde hasta kabul etmekte ve çeşitli hastanelerde ameliyatlarını gerçekleştirmektedir.
Mesleki İlgi Alanları;
- Meme Cerrahisi,
- Endokrin Cerrahisi (Tiroid ve Guatr),
- Onkolojik Cerrahi (Kanser Cerrahisi)
- Laparoskopik Cerrahi















