Obezite Cerrahisi Nedir?

Prof. Dr. Koray Tekin
Genel Cerrahi Uzmanı & Obezite Cerrahisi Uzmanı

Obezite cerrahisi, diğer bir adıyla bariyatrik cerrahi, en sık kullandığımız terimlerden biridir. Günümüzde bu alana ‘metabolik cerrahi’ ve hatta ‘diyabet cerrahisi’ gibi yeni isimler de eklenmeye başladı. Bu konular gelişmekte ve biz uzmanlar bile bazen yeni gelişmeleri takip etmekte zorlanabiliyoruz. Kongrelerde bu konular üzerinde hararetli tartışmalar yapılıyor. Özellikle diyabet cerrahisi hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.

Henüz tüm dünyada tam olarak kabul görmemiş spesifik ameliyatlar olsa da, elimizdeki mevcut yöntemler – tüp mide ve gastrik bypass gibi – obezite ile birlikte görülen diyabet vakalarında oldukça etkili. Tip 2 diyabet, genellikle artan kiloyla birlikte daha şiddetli hale gelir. Obezite cerrahisi sayesinde kilo kontrol altına alındığında, diyabet de kontrol altına alınmış olur.

Ancak, zayıf veya normal kilodaki diyabet hastalarında durum farklıdır. Obezite cerrahisinde kullandığımız ameliyatlar bu hasta grubuna uygulanmaz. Bu nedenle çok özel bir ameliyat türü mevcut, fakat bu da henüz tüm dünyada yaygın veya kabul görmüş bir yöntem değil.

Diyabetle ilgili bir başka konuya daha değinmek istiyorum. Literatürde ve bazı internet sitelerinde, gastrik bypass’ın tüp mideye kıyasla diyabet tedavisinde daha üstün olduğu belirtiliyor. Bu bilgi doğru fakat eksik. Tüp mide ve gastrik bypass, esas olarak gıda alımını kısıtlayan ameliyatlardır. Gastrik bypass aynı zamanda gıda emilimini azalttığı iddia edilen bir yöntemdir, ancak son yıllarda bunun emilim üzerinde o kadar da büyük bir etki yaratmadığı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, kilo kaybı sonrası diyabetin kontrol altına alınabileceğini görmekteyiz.

Ancak, kilo alımı tekrar gerçekleştiğinde hem tüp mide hem de gastrik bypass ameliyatı sonrası diyabetin geri döndüğü gözlemlenebilir. Bu durumda benim önerim, diyabeti olan bir hastada ilk olarak tüp mide ameliyatı ile başlanmasıdır. Eğer ilerleyen dönemde kilo alımı ve diyabetin geri gelmesi gibi bir durum söz konusu olursa, duodenal switch ameliyatına geçilerek çok daha etkili bir diyabet kontrolü sağlanabilir.

Bu nedenle, diyabet cerrahisinde tüp mide ile başlamanın en uygun yol olduğunu düşünüyorum. Bahsettiğim o çok spesifik ameliyatın da bir kısmı aslında tüp mide ameliyatıdır.

Prof. Dr. Koray Tekin

Prof. Dr. Koray Tekin

Genel Cerrahi Uzmanı
Obezite Cerrahisi Uzmanı

Dünyada kabul görmüş modern ve güvenli obezite cerrahisi tekniklerini ülkemize kazandırmış öncü cerrahlardandır.

2006’da henüz doçent olduğu dönemde Brüksel’de “European School of Laparoscopic Surgery’de katıldığı eğitim ile obezite cerrahisine ilk adımını atan Dr Tekin, konunun genel cerrahi prensiplerinden oldukça farklı, kendine has yapısını fark ederek, obezite cerrahisinin üst ihtisas olarak kabul edildiği Amerika Birleşik Devletleri’ne görevlendirme ile gitti.

1995’te ABD Medikal Lisans Sınavını (USMLE) başarı ile geçmesinin avantajını da kullanarak, öncelikle Princeton Üniversitesi’nde ASMBS önceki dönem başkanlığını yapmış olan Dr Brolin ile çalıştı. Sonrasında New York’a geçerek Cornell Üniversitesinde Dr Bessler ile eğitimine devam ederken, Lenox Hill Hospital’de Dr Roslin ile tanıştı.

2007’de New York’ta yapılan ‘Tüp mide’ ile ilgili dünyada ilk konsensüs toplantısına Türkiye’den katılan tek cerrahtı.​​