EMG Tetkiki Nedir, Nasıl Yapılır?

Uzm. Dr. Yeşim Abanoz
Nöroloji Uzmanı

EMG Nedir ve Neden Bu Kadar Korkuluyor?

Bugün EMG’den bahsetmek istiyorum çünkü EMG, hastaların en çok korktuğu ve çekindiği tetkiklerden biri olarak görülüyor. Çoğu kişi için adeta korkulu bir rüya gibi algılanıyor. Oysa bu algının aksine, EMG sanıldığı kadar zor ve ağrılı bir işlem değildir. EMG ile ilgili yıllardır dolaşan pek çok yanlış bilgi ve efsane bulunmaktadır.

EMG Ne İşe Yarar?

EMG, vücudumuzdaki kasların ve sinirlerin nasıl çalıştığı hakkında çok değerli bilgiler veren bir tetkiktir. Boyun fıtıkları, bel fıtıkları, sinir hasarları, polinöropatiler, şeker hastalığına bağlı uyuşma ve karıncalanmalar gibi pek çok farklı durumda EMG’den yararlanılır. Hem tanı koyma aşamasında hem de tanı konulduktan sonra hastalığın seyrini takip etmede EMG önemli bir role sahiptir.

Sinir Sistemi ve EMG’nin Önemi

Sinir sistemi iki ana bölümden oluşur. Birincisi santral sinir sistemi olup beyin ve omurilikten oluşur. İkincisi ise periferik sinir sistemi olarak adlandırılan, omurilikten çıktıktan sonraki sinirleri ve kasları içeren bölümdür. Hareket etmemizi ve duyusal uyarıları algılamamızı sağlayan bu sistemin fonksiyonlarını ayrıntılı şekilde değerlendirebildiğimiz tek yöntem EMG’dir. Görüntüleme yöntemleriyle bu bölgenin fonksiyonunu ölçmek mümkün değildir.

EMG Nasıl Yapılır?

EMG tetkiki iki aşamadan oluşur. İlk aşamada, çok düşük düzeyde elektrik akımı verilerek sinir iletim çalışmaları yapılır. Bu akım son derece küçüktür ve hastalar tarafından genellikle kolayca tolere edilir. İkinci aşamada ise iğneli EMG yapılır. Bu bölümde, çok ince tel şeklinde bir iğne kullanılarak kaslara girilir ve kasların elektriksel aktivitesi değerlendirilir. Her iki aşama da sanıldığı gibi şiddetli ağrıya neden olmaz ve çoğu hasta tarafından rahatlıkla tolere edilir.

EMG Gerçekten Ağrılı Bir Tetkik mi?

Hastaların büyük bir kısmı EMG’den çok korkarak gelir ancak işlem sırasında bunun düşündükleri kadar zor olmadığını fark ederler. Verilen elektrik akımı çok küçüktür ve kullanılan iğneler son derece incedir. Bazı hastalar iğnenin kasa girdiğini bile fark etmeyebilir. Günlük hayatta yaptırılan pek çok küçük tıbbi veya estetik girişime kıyasla EMG, çoğu zaman daha az rahatsızlık verir.

EMG Kimlere Yapılamaz?

EMG genel olarak çocuklardan ileri yaştaki hastalara kadar geniş bir hasta grubunda uygulanabilir. Ancak bazı özel durumlarda dikkatli olunması gerekir. Kalp pili olan hastalarda, elektrikle yapılan sinir iletim çalışmaları pilin çalışmasını etkileyebileceği için uygulanmayabilir. Ayrıca kan sulandırıcı kullanan yaşlı hastalarda, iğneli EMG kısmı kanama riskinden dolayı tercih edilmeyebilir. Bu iki durum dışında EMG, güvenle uygulanabilen bir tetkiktir.

Çocuklarda EMG Yapılabilir mi?

Çocuklarda EMG daha nadir gereklidir ancak gerektiğinde uygulanabilir. Deneyimli ellerde ve çocuğa uygun şekilde yaklaşıldığında, çocuklar EMG’ye genellikle iyi uyum sağlar. Burada önemli olan, işlemi yapan kişinin deneyimli olması ve çocuğa gereksiz sayıda kasa giriş yapılmamasıdır. Doğru planlama ile daha az sayıda kasa bakılarak tanıya ulaşmak mümkündür.

EMG Öncesi Hastanın Hazırlığı Nasıl Olmalı?

EMG’ye gelmeden önce hastaların vücutlarının temiz olması önemlidir. Cilde krem, losyon veya benzeri kozmetik ürünler sürülmemelidir. Bunun dışında özel bir hazırlık gerekmez. Hastanın tok gelmesi, işlemi daha rahat tolere etmesine yardımcı olur.

Sonuç

EMG, sanıldığı gibi korkulacak bir tetkik değildir. Sinir ve kas hastalıklarının tanı ve takibinde son derece değerli bilgiler sunar. Deneyimli bir hekim tarafından, hastanın şikayetleri ve muayene bulguları doğrultusunda planlandığında hem kısa sürede tamamlanır hem de hastayı gereksiz yere zorlamaz.

Uzm. Dr. Yeşim Abanoz - Nöroloji Uzmanı

Uzm. Dr. Yeşim Abanoz

Nöroloji Uzmanı

Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Yeşim Abanoz, 2005 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, 2012 yılında aynı kurumda nöroloji uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Uzmanlık sonrası 2012–2015 yılları arasında Düzce Atatürk Devlet Hastanesi’nde görev yapmış, 2015–2017 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda klinik nörofizyoloji alanında ileri düzey eğitim almıştır. Halen Doğuş Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Elektronörofizyoloji Programı’nda doktor öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Genel nöroloji, epilepsi, kas ve sinir hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar, demans, yürüyüş ve denge bozuklukları, uyku bozuklukları ve baş ağrısı başlıca ilgi alanlarıdır. Klinik nörofizyoloji kapsamında EMG, EEG, uyandırılmış potansiyeller, tek lif EMG ve ileri EMG teknikleri ile tanı ve değerlendirme yapmaktadır.