İkili Testte Risk Saptandığında Ne Yapılmalıdır?

Prof. Dr. Cihan Çetin
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Perinatoloji Uzmanı

Gebelikte rutin olarak yapılan ikili, üçlü ve dörtlü testler, artık halk arasında da bilinen ve sıkça başvurulan tarama yöntemleridir. Bu testlerin amacı, bebekte bazı kromozom bozuklukları ve genetik hastalıklar açısından risk değerlendirmesi yapmaktır. Özellikle ikili test, gebeliğin erken döneminde önemli bilgiler sağlayarak sonraki adımlar için yol gösterici olur.

İkili Testte Risk Artışı Ne Anlama Gelir?

İkili testte risk artışı rapor edildiğinde, bu bebeğin kesin olarak hasta olduğunu göstermez. Burada en önemli parametre kombine risktir.

Kombine risk;

  • Annenin yaşı,
  • Annenin verdiği kan örneğindeki parametreler,
  • Annenin hikayesindeki özellikler,
  • Ultrasonografide yapılan ölçümler

dikkate alınarak hesaplanır. Bu ölçümler arasında özellikle halk arasında ense kalınlığı olarak bilinen NT (nuchal translucency), baş-popo mesafesi, burun kemiğinin varlığı ve bazı doppler incelemeleri yer alır.

İkili Testin Verdiği Risk Oranı

İkili test, en çok Down sendromu (Trizomi 21), Trizomi 13 ve Trizomi 18 için risk belirler. Ancak burada verilen oran, bebeğin hasta olup olmadığını değil, bu hastalıkların görülme ihtimalini yansıtır. Yani yüksek risk sonucu çıkan bir test, bebeğin kesinlikle hasta olduğu anlamına gelmez.

Yüksek Riskte Ne Yapılır?

İkili testte yüksek risk saptandığında, anne ve baba ile durum detaylı şekilde görüşülür. Bu durumda önerilen ileri testler:

  • Korionik Villus Örneklemesi (CVS): 10-14. gebelik haftaları arasında bebeğin eşinden (plasenta) iğne yardımıyla örnek alınarak genetik yapının doğrudan incelenmesi. Bu yöntem kesin tanı sağlar.
  • Amniyosentez: Daha ileri haftalarda uygulanan, amniyon sıvısından örnek alma yöntemi.
  • Non-invaziv DNA Testi (NIPT): Tarama testleri arasında en yüksek doğruluk oranına sahiptir. Orta riskli veya yüksek riskli hastalara önerilebilir.

Orta ve Düşük Risk Durumlarında Yaklaşım

  • Orta risk: Bu grupta aileye non-invaziv DNA testi gibi ek tarama testleri önerilebilir.
  • Düşük risk: Bu durumda ek teste gerek yoktur. Ancak aile kesin tanı isterse, ileri genetik testler yapılabilir.
Prof. Dr. Cihan Çetin - Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı

Prof. Dr. Cihan Çetin

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Perinatoloji Uzmanı

Prof. Dr. Cihan Çetin, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden (Çapa) 2006 yılında mezun olmuştur. Aynı fakültede Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanlık eğitimini tamamlayarak 2011 yılında uzman unvanını almıştır. 2013–2016 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Perinatoloji yan dal uzmanlık eğitimini tamamlamış ve bu alanda uzmanlaşmıştır.

Mesleki kariyerine 2011–2013 yılları arasında Mersin Aydıncık Devlet Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olarak başlayan Prof. Dr. Cihan Çetin, 2016–2018 yılları arasında Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji bölümünde görev yapmıştır. 2018 yılından itibaren Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Medical Park Göztepe Hastanesi’nde görevine devam etmektedir.

Uzmanlık alanları kadın hastalıkları ve doğum ile perinatolojidir.

Mesleki ilgi alanıları:

  • Gebelik takibi,
  • Riskli gebelikler,
  • Detaylı ultrason,
  • Amniyosentez,
  • Koryon villus biyopsisi (CVS),
  • Fetal problemlerin tanı ve tedavisi konularında ileri düzey deneyime sahiptir.

Ayrıca doğum öncesi tanısal yöntemler ve yüksek riskli gebeliklerde anne-bebek sağlığını korumaya yönelik yaklaşımlar ilgi alanlarının başında gelmektedir.

Prof. Dr. Cihan Çetin halen Medical Park Göztepe Hastanesi’nde hasta kabul etmektedir.